Diğerkâm’da Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın yeni yayınlanan “Kadına Yönelik Şiddet: Kadınların Deneyimleri, Kurumlar ve Mecralar” araştırmasını konuştuk.
Programın bu haftaki konuğu Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın yeni yayınlanan “Kadına Yönelik Şiddet: Kadınların Deneyimleri, Kurumlar ve Mecralar” isimli araştırmasını yürüten isimlerden Dr. Feyza Akınerdem oldu. Akınerdem, kadına yönelik şiddeti yeni bir kavramsal çerçeveye oturtan araştırmayı anlatırken özellikle raporla birlikte önerilen yeni kavramlara dikkat çekti.
Şiddetin oluşmasını, şiddet anına ve sürdüğü döneme dair kadınların deneyimlerini, şiddetten çıkış için aşılan eşikleri, bu eşikler geçildiğinde destek ve köstek olan karakter ve kurumları bir arada düşünmeye çağıran rapor, kurduğu anlatı ile şiddeti bir istatistik olmaktan çıkarıp bütünlüklü bir hikâye olarak ele alıyor. Bu hikayede, şiddeti besleyen kabulleri, kadınların içinden geçtiği yolculuğu ve bu yolculukların güzergahını da belirleyen rapor, çıkış önerilerini de bir araya getiriyor.
Mor Çatı, raporun tamamını indirebileceğiniz internet sayfasında rapor sürecini şöyle anlatıyor:
“Dissensus Araştırma tarafından yapılan araştırma 2020 Kasım ve Aralık aylarında İstanbul, Trabzon ve Mardin’de yaşayan ve yaş, eğitim ve sosyoekonomik durumları bakımından çeşitlilik gösteren 29 kadınla derinlemesine görüşme yapılarak gerçekleştirildi. Bu araştırmayı, Mor Çatı’da dayanışma kurduğumuz kadınlar dışında deneyimleri öğrenmek ve araştırmacı gözüyle bizim de yıllardır tanık olduğumuz deneyimlere bakıldığında ortaya çıkacak sonuçları ortaya çıkarmak için yaptırdık. Çıkan sonuçlar deneyimimizle örtüşürken bizlere yeni kavram ve bakış açıları sundu. Bazı konular üstüne daha fazla düşünme alanı açtı.
Bu araştırma, alandaki literatüre getirdiği kavramsallaştırmalarla önemli bir katkı sağlıyor. Kadınların kendi ağızlarından paylaşılan tanıklıkların ise şiddetin ve şiddetten uzaklaşmanın kadınlar açısından karmaşıklığı ve zorluğu kadar kadınların güçlü irade ve mücadelelerini yansıttığını düşünüyoruz. Türkiye’de kadına yönelik şiddetle anlayış ve politikalara ışık tutması dileğiyle sizlerle paylaşıyoruz.”
Dr. Feyzsa Akınerdem ise, rapora dair Diğerkâm’da birkaç önemli noktaya dikkat çekerken özellikle destek ve köstek kavramlarını vurgulayarak, aile gibi yapıların veya arkadaş gibi karakterlerin öznel tutumlar alabileceğini ancak polis, savcılık gibi kurumların tutumlarının bir standarda bağlanması gerektiğini söyleyerek, “Şu anda yürürlükte olan 6284 numaralı kanun ve İstanbul Sözleşmesi aslında hedefliyor. Kurumların destek veya köstek olması, kadının şiddetten çıkış öyküsünü belirleyen, bu öyküyü çetin ve uzun ya da daha kısa ve katlanılabilir kılan iki hatta işaret ediyor. Sözünü ettiğimiz yasal çerçeveler, kadınların başvurduğu kamu kurumlarında nasıl karşılanacaklarının çerçevesini çiziyor,” diyor.
Raporun tamamına erişmek için tıklayınız.